5 Mart 2014 Çarşamba

Seyir Defterinden Kısa Kısa #1: "American Hustle" ve "Inside Llewyn Davis"

Adından da anlaşılacağı üzere seyrettiklerimin sayfaya yansımaları şeklinde tezahür edecek yepyeni bir bölümle karşınızdayım. İş ve okul bazında yoğun  geçen günlere inat devam eden "sinefilliğin hakkını verme" eylemlerini her film için uzunca bir inceleme ile sonuçlandırmak oldukça meşakkatli bir iş olduğundan daha kısa ve net ifadelerle bezeli "Seyir Defterinden Kısa Kısa" bölümünü oluşturmaya karar verdim.

Yılın en iyi filmleri listelerinin bir çoğunda ilk 50'ye giren iki film; Inside Llewyn Davis ve American Hustle defterimizin ilk konukları oluyor...


American Hustle

10 Dalda aday olduğu Akademi Ödülleri'nden eli boş dönen American Hustle tıpkı aday olduğu tüm ödülleri daha iyi olan başka bir yapıma kaptırdığı gibi sinemasal anlamda da vasat ile iyinin arasında gidip geliyor. Amerika'nın Nixon kaynaklı Watergate Skandalı'nın etkilerini daha yeni yeni atlatmaya başladığı 70'li yıllarda geçen film dönemin ruhuna uygun bir biçimde siyaset-mafya-kara para eksenli hikayesini izleyiciye kanıtsatmakta büyük sıkıntı çekiyor.

David O. Russell'ın reji ve görüntü yönetmenliği konusunda başarılı olduğunu inkar etmek mümkün değil ancak 2 saati aşan süresiyle yer yer sıkıcı olma noktasına da gidip geliyor film. 


Artıları: Amy Adams-Christian Bale, 70'lerin ruhunu yansıtmadaki görsel başarısı.

Eksileri: Hikayede havada kalan çok yer ver, yer yer çok yavaş ve sıkıcı.






Inside Llwelyn Davis

Inside Llwelyn Davis Coen Kardeşleri bu yıl Oscar yarışına sokamadı ancak sinemanın dahi çocuklarının bunu pek umursadıklarını sanmıyorum. Gitgide daha Coen kokan filmler çekmeye devam eden ikili Inside Llewyn Davis ile de kariyerlerine sağlam bir tuğla daha eklemiş oluyorlar.

60'ların puslu atmosferinde Amerikan Folk Müziği (Country)  tutkunu tam bir tutunamayan Llewyn Davis'in filmin adının hakkını verir biçimde iç dünyasını yansıtan film, bazı izleyiciler için oldukça zorlayıcı bir tonda olsa da Coen severleri fazlasıyla memnun edecek türden.

Oscar Isaac tarafından başarıyla canlandırılan Llewyn Davis'in hikayesinde kendimizden bir şeyler bulmamak mümkün değil. Dışlanan, tutunamayan ve kendisinin de bilmediği bir arayış içinde olan kahramanımızın iç dünyasına yaptığımız yolculuğu çok seveceğinizi düşünüyorum.

Artıları: Kediseverlere birebir, Country müzik, Coen imzası...

Eksileri: Ben bişey bulamadım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder