1997 yılında çektiği Regarde la mer ile uzun metraj sinema hayatına başlayan François Ozon, Fransız Sineması'nın en ilgi çekici yönetmenlerindendir. Özellikle kadın karakter yaratmadaki incelikli ve çekici işçiliği hemen hemen her filminde kendisini belli eder. 2005 yılına kadar perdeye taşıdığı Le temps qui reste, Les amants criminels, Gouttes d'eau sur pierres brûlantes ve Sitcom gibi yapımlarla kendinden söz ettirmekle kalmayıp sağlam bir izleyici kitlesi edinen Ozon şu sıralar olgunluk dönemi filmlerini birer birer sıralamakla meşgul!
8 femmes, Swimming Pool ve 5X2 gibi genellikle kadın karakterleri ile öne çıkan, yer yer tedirgin hatta rahatsız eden filmleriyle son 10 yıla da iyi işler sığdırmış olan Ozon 2012 yılını ise bir çok festivalden ödüllerle dönen Dans la maison (Evde) ile tamamladı.
Sanat galerisi işleten karısı Jeanne ile orta yaşlı bir orta sınıf hayatı sürmekte olan lise edebiyat öğretmeni Germain'ın hayatları 2. sınıf öğrencisi Claude'un verdiği bir kompozisyon ödevi ile renkli ve bir o kadar da karmaşık hal almıştır. Sınıf arkadaşı Rafa'nın evinde geçirdiği bir günü usta bir yazar havasında duru ama bir o kadar da güzel betimlemelerle anlatan Claude yazdıkları ile Jeanne ve Germain'i adeta kendisine bağımlı kılar. 3 kişilik bir çekirdek ailenin evinde yaşananları bazen abartılı bir gerçeklik ile bazen de arkadaşının annesine duyduğu tuhaf takıntı süzgecinden geçirerek anlatan Claude'un yazım yolculuğu öğretmeni Germain'in de katılmasıyla tuhaf ve karmaşık bir hal almaya başlar.
Woody Allen filmi tadında bir anlatımla -sıklıkla geveze, muzip, mizahi ve kafa karıştıran- bir hikaye anlatıcılığına soyunan François Ozon basit bir öykü üzerinden yazar-okur ilişkisini mercek altına alıyor. Juan Mayorga'nın "Arka Sırada Oturan Çocuk" isimli oyunundan uyarladığı filmin yazım sürecini anlatan Ozon senaryoyu oluştururken kendi yazım deneyimlerini de göz önüne aldığını vurguluyor.
Woody Allen-Diane Keaton ikilisine benzer bir şekilde orta sınıf entellektüel atışmaların tam ortasında yaşayan Jeanne-Germain çiftinin Claude'un yazdıkları sonucu bir süre sonra tamamen manipüle olan konumuna gelmeleri de hikayenin dikkat çekici yanlarından. Ozon, yer yer kurgu ile gerçekliği birbirinden ayırması güç derecede altüst ederek izleyicisini zihin jimnastiğine çıkarmayı da ihmal etmiyor.
Germain rolündeki Fabrice Luchini ile Jeanne rolündeki Kristin Scott Thomas'ın çok iyi bir kimya yakaladıklarını da atlamadan söyleyelim. Aksansız biçimde Fransızca konuşabilen İngiliz aktris Kristin Scott Thomas yönetmenin bizzat isteği sonucu hafif bir İngiliz aksanı ile oynamış.
Arayış içerisindeki lise öğrencisi Claude'a hayat veren Ernst Umhauer'ü de oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim. Fransız Sineması'nın zarafet sembollerinden Emmanuelle Seigner ise orta sınıftan mutsuz ev kadını Esther rolünde çok iyi bir performans ortaya koymuş.
Evde, izleyicinin zihnini kurcalayan, bir an olsun merak ve şüphe unsurunu eksik etmeyen bir film. Jeanne ve Germain'in içine düştükleri merak sarmalının içine seyirci olarak da düşüyoruz. Her filminde ibreyi biraz daha yükselten François Ozon sinematografisinde özel bir yer edinecek bir filme imza atmış. Mutlaka izlenmesi gereken bir yapım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder